Home   Revelation   Muhammad   Islam   Government   Trinity   Gospel   Scripture   Urdu   Audio   Resources   Arabic   Farsi   Русский   German   Chinese
  News   Terrorism   الحيـاة الأفضـل   Qur'an   الطريق إلى الجنة   Jesus   Books   Sacrifice    

Hadith

 

Search

  عربى   فارسى   Türkçe   Español  

Maps

 

Doğruluk Yolu (The Way of Righteousness)

Ders 21

İbrahim: Sodom’un Yıkılışı ve İshak’ın Doğumu

Abraham: Sodom's Ruin and Isaac's Birth

Yaratılış 18-21

Dinleyici dostlar, size esenlik olsun.

Ön gördüğü doğruluk yolunu herkesin anlamasını ve bu yola boyun eğmesini isteyen ve O’nun ile sonsuza kadar gerçek esenliğe sahip olmasını arzulayan esenlik Rabbi Tanrı’nın adı ile sizleri selamlıyoruz. Doğruluk Yolu programınızı sunmak üzere bugün tekrar sizler ile beraber olabildiğimiz için mutluyuz.

Tevrat’taki, çalışmalarımızda, Tanrı’nın, İbrahim’e peygamberlerinin ve dünyanın Kurtarıcısı’nın geleceği yeni bir ulusun babası olacağını nasıl vaat ettiğini gördük. Ama yine de, öykünün bu bölümüne kadar İbrahim’in karısı Sara, henüz bir oğul doğurmamıştı ve hem Sara hem de İbrahim çok yaşlıydılar.

Bugün sizlere anlatacağımız bir başka şaşırtıcı öykü bulunmakta. Öykünün başında İbrahim’i ziyaret etmek için gelen üç erkek göreceğiz. Ancak bu üç kişi, yalnızca insan olmanın ötesindeydiler. Bu kişilerden iki tanesi meleklerdi ve diğeri Rab Tanrı’nın Kendisiydi! Bazı kişiler, Tanrı’nın, İbrahim’e bir insan şeklinde görünmüş olamayacağını söylerler. Ancak bu kişiler Tanrı’nın büyüklüğünü ve O’nun için zor olan hiç bir şeyin bulunmadığını unutmuşlardır. Tanrı, kötü olanın dışında her şeyi yapabilir.

Bugün Tevrat’ın dört bölümünden parçalar okuyacağız. Yaratılış kitabının on sekizinci bölümünde Kutsal Yazılar şöyle der:

(Yaratılış 18) 1“İbrahim günün sıcak saatlerinde Mamre meşeliğindeki çadırının önünde otururken, Rab kendisine göründü. 2 İbrahim karşısında üç adamın durduğunu gördü. Onları görür görmez karşılamaya koştu. Yere kapanarak birine, 3 ‘Ey efendim, eğer gözünde lütuf bulduysam, lütfen kulunun yanından ayrılma’ dedi, 4‘Biraz su getirteyim, ayaklarınızı yıkayın. Şu ağacın altında dinlenin. 5 Madem kulunuza konuk geldiniz, bırakın size yiyecek bir şeyler getireyim. Biraz dinlendikten sonra yolunuza devam edersiniz.”Adamlar, ‘Peki, dediğin gibi olsun’ dediler.

6 İbrahim hemen çadıra, Sara’nın yanına gitti, ‘Hemen on üç kilo un al, yoğurup pide yap’ dedi.’ 7 Ardından sığırlara koştu. Körpe ve besili bir buzağı seçip uşağına verdi. Uşak buzağıyı hemen hazırladı. 8 İbrahim hazırlanan buzağıyı yoğurt ve süt ile birlikte götürüp konuklarının önüne koydu. Onlar yerken, o da yanlarında, ağacın altında durdu. 9 Konuklar, ‘Karın Sara nerede?’ diye sordular. İbrahim, ‘Çadırda’ diye yanıtladı. 10 RAB, ‘Gelecek yıl bu zamanda kesinlikle yanına döneceğim’ dedi, ‘Ve o zaman karın Sara’nın bir oğlu olacak!” Sara Rabbin arkasında çadırın girişinde durmuş, dinliyordu. 11 İbrahim ile Sara hayli kocamışlardı, yaşları hayli ileriydi. Sara adetten kesilmişti.12 İçin İçin gülerek, ‘Bu yaştan sonra bu sevinci tadabilir miyim?’ diye düşündü. ‘Üstelik efendim de yaşlı.”13 Rab, İbrahim’e sordu: ‘Sara niçin bu yaştan sonra gerçekten çocuk sahibi mi olacağım?’ diyerek güldü?14 Rab için olanaksız bir şey var mı? Belirlenen vakitte, gelecek yıl bu zaman yanına döndüğümde, Sara’nın bir oğlu olacak.’ 15Sara korktu, ‘Gülmedim’ diyerek yalan söyledi. RAB, ‘Hayır, güldün’ dedi. 16 Adamlar oradan ayrılırlarken, Sodom’a doğru baktılar. İbrahim onları yolcu etmek için yanlarında yürüyordu. 17RAB, ‘Yapacağım şeyi İbrahim’den mi gizleyeceğim?’ dedi,18 ‘Kuşkusuz İbrahim’den büyük ve güçlü bir ulus türeyecek, yeryüzündeki bütün uluslar onun aracılığı ile kutsanacak.19 Doğru ve adil olanı yaparak yolumda yürümeyi oğullarına ve soyuna buyursun diye İbrahim’i seçtim. Öyle ki, O’na verdiğim sözü yerine getireyim.’

20 Sonra İbrahim’e, ‘Sodom ve Gomora büyük suçlama altında�� dedi.’Günahları çok ağır.21Onun için inip bakacağım. Duyduğum suçlamalar doğru mu değil mi göreceğim. Bunları yapıp yapmadıklarını anlayacağım.’ 22Adamlar oradan ayrılıp Sodom’a doğru gittiler. Ama İbrahim Rab’bin huzurunda kaldı.

23Rab’be yaklaşarak, ‘Haksız ile birlikte haklıyı da mı yok edeceksin?’ diye sordu. 24‘Kentte elli doğru kişi var diyelim. Orayı gerçekten yok edecek misin? İçindeki elli doğru kişinin hatırı için kenti bağışlamayacak mısın? 25Senden uzak olsun bu. Haklıyı haksızı aynı kefeye koyarak haksızın yanında haklıyı da öldürmek senden uzak olsun. Bütün dünyayı yargılayan adil olmalı.

26 RAB,’Eğer Sodom’da elli doğru kişi bulursam, onların hatırına bütün kenti bağışlayacağım’ diye karşılık verdi.27 İbrahim, ‘Ben toz ve kül, bir hiçim’ dedi, ‘Ama senin ile konuşma yürekliliğini göstereceğim. 28Kırk beş doğru kişi var diyelim, beş kişi için bütün kenti yok mu edeceksin?’RAB, ‘Eğer kentte kırk beş doğru kişi bulursam, orayı yok etmeyeceğim’ dedi.

29İbrahim yine sordu: ‘Ya kırk kişi bulursan?’ RAB, ‘O kırk kişinin hatırı için hiçbir şey yapmayacağım’ diye yanıtladı. 30İbrahim, ‘Ya Rab, öfkelenme ama, otuz kişi var’ diyelim?’ dedi. RAB, ‘Otuz kişi bulursam, kente dokunmayacağım diye yanıtladı.31 İbrahim, ‘Ya Rab, lütfen konuşma yürekliliğimi bağışla’ dedi. ‘Eğer yirmi kişi bulursan?’ RAB, ‘Yirmi kişinin hatırı için kenti yok etmeyeceğim’ diye yanıtladı. 32İbrahim, ‘Ya Rab öfkelenme ama, bir kez daha konuşacağım’ dedi, ‘Eğer on kişi bulursan?’RAB, ‘On kişinin hatırı için kenti yok etmeyeceğim’ diye yanıtladı. 33RAB İbrahim ile konuşmasını bitirince oradan ayrıldı. İbrahim de çadırına döndü.”

(Yaratılış 19) 1İki melek akşamleyin Sodom’a vardılar. Lut kentin kapısında oturuyordu. Onları görür görmez karşılamak için ayağa kalktı. Yere kapanarak,2 ‘Efendilerim’ dedi, ‘Kulunuzun evine buyurun. Ayaklarınızı yıkayın, geceyi bizde geçirin. Sonra erkenden kalkıp yolunuza devam edersiniz. Melekler, ‘Olmaz’ dediler, ‘Geceyi kent meydanında geçireceğiz.’

3Ama Lut çok diretti. Sonunda onunla birlikte evine gittiler. Lut onlara yemek hazırladı, mayasız ekmek pişirdi, yediler. 4Onlar yatmadan kentin erkekleri – Sodom’un her mahallesinden genç yaşlı bütün erkekler – evi sardı. 5Lut’a seslenerek, ‘Bu gece sana gelen adamlar nerede?’ diye sordular, ‘Getir onları da yatalım.’”

Sodom’daki erkeklerin çoğu homoseksüeldi ve Tanrı’nın sapıklık olarak adlandırdığı bir günah onlar için eğlenceydi. (Bakınız Romalılar 1:26,27)

(Yaratılış 19) 6Lut dışarı çıktı, arkasından kapıyı kapadı. 7‘Kardeşler, lütfen bu kötülüğü yapmayın’ dedi, 8‘Erkek yüzü görmemiş iki kızım var. Size onları getireyim, ne isterseniz yapın. Yeter ki, bu adamlara dokunmayın.Çünkü onlar konuğudur, çatımın altına geldiler.’ 9Adamlar, ‘Çekil önümüzden!’ diye karşılık verdiler.’Adam buraya dışardan geldi, şimdi yargıçlık taslıyor! Sana daha beterin, yaparız.’ Lut’u ite kaka kapıyı kırmaya davrandılar. 10Ama içerdeki adamlar uzanıp Lut’u evin içine, yanlarına aldılar ve kapıyı kapadılar. 11Kapıya dayanan adamları, büyük küçük hepsini kör ettiler. Öyle ki, adamlar kapıyı bulamaz oldular.

12İçerdeki iki adam Lut’a, ‘Senin burada başka kimin var?’ diye sordular, ‘Oğullarını, kızlarını, damatlarını, kentte sana ait kim varsa, hepsini dışarı çıkar. 13Çünkü burayı yok edeceğiz. RAB bu halk hakkında pek çok kötü suçlama duydu, kenti yok etmek için bizi gönderdi.’ 14Lut dışarı çıktı ve kızları ile evlenecek olan adamlara, ‘Hemen buradan uzaklaşın’ dedi, ‘Çünkü RAB bu kenti yok etmek üzere.’ Ne var ki, damat adayları onun şaka yaptığını sandılar. 15Tan ağarırken melekler Lut’a, ‘Karın ile iki kızını al, hemen buradan uzaklaş’ diye üstelediler, ‘Yoksa kent cezasını bulurken, sen de canından olursun.’ 16Lut ağır davrandı, ama RAB ona acıdı. Adamlar Lut ile karısının ve iki kızının elinden tutup onları kentin dışına çıkardılar. 17Kent dışına çıkınca, adamlardan biri Lut’a, ‘Kaç, canını kurtar, arkana bakma’ dedi, ‘Bu ovanın hiç bir yerinde durma. Dağa kaç, yoksa ölür gidersin.’

24Rab, Sodom ve Gomora’nın üzerine gökten ateşli kükürt yağdırdı. 25Bu kentleri, bütün ovayı, oradaki insanların hepsini ve bütün bitkileri yok etti. 26Ancak Lut’un peşi sıra gelen karısı dönüp geriye bakınca tuz kesildi.

27İbrahim sabah erkenden kalkıp önceki gün Rab’in huzurunda durduğu yere gitti. 28Sodom ve Gomora’ya ve bütün ovaya baktı. Yerden, tüten bir ocak gibi duman yükseliyordu. 29Tanrı ovadaki kentleri yok ederken, İbrahim’i anımsamış ve Lut’un yaşadığı kentleri yok ederken, Lut’u bu felaketin dışına çıkarmıştı.

Bu, Tanrı’nın Sodom ve Gomora kentlerini gökten ateşli kükürt yağdırarak nasıl yargıladığını anlatan ciddi bir öyküdür. Bugün Sodom’un yıkıntıları, Filistin’deki (İsrail) Ölü (Tuz) Deniz’in altında yatmaktadırlar. Günahın ardından gitmek, hiç bir zaman bilge bir seçim değildir. Tanrı, günahı yargılama konusunda ciddidir!

Şimdi bugün programımızın geri kalan zamanında, Tevrat’ı okumaya devam etmek ve Tanrı’nın İbrahim ve Sara’ya nasıl bir oğul verdiğini ve böylece uzun zaman önce onlara vermiş olduğu vaadi nasıl yerine getirdiğini görmek istiyoruz. Kutsal Yazılar yirmi birinci bölümde şöyle der:

(Yaratılış 21)1 RAB verdiği söz uyarınca, Sara’ya iyilik etti ve sözünü yerine getirdi. 2Sara hamile kaldı; İbrahim’in yaşlılık döneminde, tam Tanrı’nın belirttiği zamanda ona bir erkek çocuk doğurdu. 3İbrahim, Sara’nın doğurduğu çocuğa İshak adını verdi.4 Tanrı’nın kendisine buyurduğu gibi oğlu sekiz günlükken sünnet etti.5 İshak doğduğu zaman,İbrahim yüz yaşındaydı. 6Sara, ‘Tanrı yüzümü güldürdü’ dedi, ‘Bunu duyan herkes benim ile birlikte gülecek. 7Kim İbrahim’e Sara çocuk emzirecek derdi? Bu yaşında ona bir oğul doğurdum.’”

Böylece Tanrı uzun zaman önce İbrahim ve Sara’ya vermiş olduğu sözü yerine getirdi. “Çocuk sahibi olamayan kadın” olarak bilinen Sara, aynı Tanrı’nın söylemiş olduğu gibi, bir oğul dünyaya getirdi. Çocuğa, “güler” anlamına gelen İshak adını verdiler. Ama İshak’ın doğumuna herkes sevinmedi.

Kutsal Yazılar şöyle der:

(Yaratılış 21) 8 Çocuk büyüdü. Sütten kesildiği gün İbrahim büyük bir şölen verdi. 9Ne var ki Sara Mısırlı Hacer’in İbrahim’den olma oğlu İsmail’in alay ettiğini görünce, 10İbrahim’e, ‘Bu cariye ile oğlunu kov’ dedi, ‘Bu cariyenin oğlu oğlum İshak’ın mirasına ortak olmasın.’ 11Bu sözler İbrahim’i çok üzdü, çünkü İsmail de öz oğluydu.12 Ancak Tanrı İbrahim’e,’Oğlun ve cariyen için üzülme’ dedi, ‘Sara ne derse onu yap. Çünkü senin soyun İshak ile sürecektir. 13Cariyenin oğlundan da bir ulus yaratacağım, çünkü o da senin soyun.’ 14İbrahim sabah erkenden kalktı, biraz yiyecek, bir tulum da su hazırlayıp Hacer’in omzuna attı, çocuğunu da verip onu gönderdi.

İsmail’den ayrılmak İbrahim’e çok acı geldi, ama bu ayrılık şarttı, çünkü Tanrı, ona yeni ulusun ve dünyanın Kurtarıcısı’nın İsmail değil, İshak aracılığı ile geleceğini açıklamıştı. Yaklaşık on beş yaşlarında olan İsmail İshak ile alay etti ve Tanrı’nın, dünyaya kurtuluş sunacak olan büyük bir ulusu İshak’tan yapma konusundaki planını takdir etmedi.

Peki İsmail’e ne oldu? Daha sonraki ayetler bize İsmail’in nasıl annesi ile birlikte gittiğini, Mısır yakınlarındaki bir çölde yaşadığını ve Mısırlı bir kadın ile evlendiğini açıklarlar. İsmail, aynı, Tanrı’nın İbrahim’e önceden bildirmiş olduğu gibi, İshak’tan gelen ulusun düşmanları olan Arap soyunun babası oldu (Yaratılış 16:12). Herkesin çok iyi bildiği gibi, o günden bu güne Araplar ve Yahudiler arasında bir rekabet mevcuttur! Tanrı Arapları, Yahudileri ve her ulusun halkını sever ve bu kişilerin hepsinin O’na dönmesini ister.

Dostlar, zamanımız sona erdi. Gerçek ve diri Tanrı’nın verdiği Söz’den geri dönemeyen sadık bir Tanrı olduğunu her birinizin  bir kez daha gördüğüne güveniyoruz. Daha önceden söylemiş olduğu gibi, Sodom ve Gomora’yı yargılamasının nedeni budur. Yapacağını vaat etmiş olduğu gibi, İbrahim ve Sara’ya kocamış yaşlarında, bir oğul vermesinin nedeni budur. Ve O’nun değişmez amaçlarının yerine gelebilmesi için İbrahim, İsmail’i göndermiştir.

Dikkatiniz için teşekkürler. Bir sonraki programda bize katılmanızı rica ediyoruz, çünkü Tanrı isterse, İbrahim’in yaşamındaki en önemli olaya bakacağız. İbrahim’in oğlu İshak’ı kurban etme öyküsünü inceleyeceğiz.

Bir sonraki görüşmemize kadar sizi Tanrı’nın Sözü’ndeki şu ayet ile baş başa bırakıyoruz:

“Tanrı’nın zenginliği ne büyük, bilgeliği ve bilgisi ne derindir! O’nun yargıları ne denli akıl ermez, yolları ne denli anlaşılmazdır!” (Romalılar 11:33)

Yukarı (Top)